24.07.2011

highway to norway


varg vikernes gibi bir manyağın doğup büyüdüğü bir ülkede yaşanan bu olaylara şaşırmamalıyız bence. zaten norveçlilerin aşırı sağcı olması da acayip gelmiyor bana. mhpli kürtler var o kadar bu memlekette. norveçli isveçli milliyetçi olsunlar çok mu. ama öldürmesinler hacı
son olarak kutup ayıları çok yalnız

imıç:bergen insanın içini açıyo ('bizzat ben çektim havası'nı da atayım!!!11bir) vikernesin doğup büyüdüğü şehir.
aylardır birşey girmiyorum bloga doğal olarak artmayan izleyicilerim aynı zamanda azalmıyorlar da
size hizmet etmem gibi bi kaygı taşımadığınızdan mı acaba.
lan yoksa?!
beni takibe aldığının farkında bile olmayanlarınız var içinizde biliyorum
ben de artmış mı azalmış hiç bakmıyorum zaten

ilahi.

13.01.2011

, Birisi manipülasyon dediği zaman, ben biraz çekiniyorum..

, senin için söyleyebileceğim en kötü şey 'aynısını sanada yapsınlar' gibi birşey olurdu. ama bi başkasını bu denli sevmeni kaldırabileceğimi sanmıyorum
henüz

, şimdi dönem bitiyor ve son sınavlarımızı oluyoruz ya, hep sabah 2. derslere koyuyorlar sınavları. ve benim karnım hep ikinci saatte acıkıp guruldamaya başlıyor. ne 1 kadar erken ne 3 kadar geç tam 2. derste. sınav anı o sessizlikte sanki tüm okul tepemize yıkılıyormuş gibi. bir de geçen geometri dersinde nasıl uyuduysam, tam horlarken uyandım. off
nasıl bi izlenim bırakıyorum, hiç bilmiyorum

10.01.2011

bazen kendimi çevremden o kadar soyutluyorum ki.sizi duymamak değil kastım, sizi hissetmiyorum bile.
orada dikildiğinizi hatta bana dokunduğunuzu hissetmiyorum.gerçekten boşluktayım gibi oluyor.bana dokunduğunuzu bilmem için bakmam gerekiyor.farkına varamıyorum çoğu şeyin.bu birinin sizi istemediğini söylemesini aslında sizi sevmesine yormak gibi birşey.apaçık gerçekleşen bir olay,ama insanoğlu bu kadar kalın kafalı işte.

işte o gün ben bana dokunduğunu hissetmedim.ya mutluluktan uçuyordum ya da aslında apaçık duran bir gerçeği görmemek için kendimi boşluğa atmıştım.beni sevmediğini göremedim.beni istemediğini göremedim.sen yanımdayken seni hissedemedim.ya ben şizofrendim,ya da sen aslında hiçbir zaman, söylediğin gibi
yanımda olmadın.


sia-breathe me

hapşıracak insan

evde ki kocaman bir kutu cips ve sakallı erkek temsili

günlerdir hastayım.sesim boru gibiydi -öyle ki telefonu açtığımda babam sananlar oldu beni.hala iyileşemedim.
ve yine günlerdir sınavlara çalışıyorum ve bitmek bilmiyorlar.daha da çalışmaya devam etmek zorundayım.
çünkü ilk 5e girmeyi planladığım dershane sınavında da 64. olmuşum.buna sonra döneriz.
ve aslında günler önce sevgiliden ayrılmanın burukluğunu da atamadım.buna sonra döneriz.
ve tüm bunlar bende bi hönkürerek ağlama isteği uyandırıyor.
hiç yaşadınız mı bilemem, ama bazen rahatlamak için gerçekten ağlamaya ihtiyaç duyarsınız.başka bir yolu yoktur çünkü giden gelmeyecek,-ve galiba sınıfta kalıcam.ve ben burnum tıkandığında çok sinirleniyorum.yani,gerçekten felaket sinirleniyorum sinirimden duvarı tekmeliyorum falan.ve sadece gece yatarken burnum tıkanıyor uyku düzenim de altüst olmuş filmlerde günlerce bornozla evde oturup bira içip kocaman kutulardan peynirli cips yiyen sakallı erkeklere dönüşmeme çok az kaldı.bu duruma çevremdekiler de katlanamayınca şarap alıp eve geliyoruz ve ağlamalı film aramaya başlıyoruz.Umut diye bi filme çok büyük umutlar bağlayıp seyretmeye başlıyoruz ama kimsede tık yok hatta sıkıcılığından iyice sinirimiz bozuluyor.-halbuki bana yemin edenler vardı ağlamaktan nefes alamamışlar bu filmde.neyse buna sonra döneriz.- o filmi kapat bu filmi aç evden de daralıp çıkıp gidiyoruz.
o gece rüyamda anneme saçlarımı yaptırıyorum.-acayip bir bağımlılığım var uzun saça.dünyanın en çirkin insanınının saçı uzunsa benim gözümde o güzeldir.- birden annem saçlarımı kesmeye başlıyor.ben hareket edemiyorum ama o nasıl bir korku ve şoktur arkadaş.bir santim kımıldayamıyorum annem kesmeye devam ediyor.o korkuyla bir uyanmışım ki ama nasıl ağlıyorum.yüzümdeki her gözenekten su fışkırıyor sanki silmeye yetişemiyorum.sonra sakinleşip geri yatıp uyuyorum.

-kızım işte bak film malmış gece böyle böyle oldu
-hayvansın.

22.10.2010

ben bi intihar haberi duydum


okulda ve oturdum düşündüm ki, intihar edicek olsam mektubuma ne yazardım.hakikatten düşündüm bunu.
büyük ihtimal şöyle şeyler beklenir: kimse kendini suçlamasın,ali(atıyorum) sen de suçlama sevgilim ölene kadar hep seni seveceğim dedim ve sözümü tuttum.
yooğ adamım yanıldın,gayette suçla. durup dururken atlamıyorum ben aşağı. ders al bazı şeylerden.
ama kesin şöyle yazardım ben olsam: ali, ayrı kalalım bakalım nasıl olucak dedin sevgilim al işte bok yoluna düştük. bi daha bi kıza yapma e mi. ha yavrum benim. diğer herkes benim üzerimdeki etkilerinizi düşünün - evet sen dahil bugün beni görünce selam vermeyen bakkal ömer amca -  anne sen de ağlayıp durma zaten beni hiç sevmezdin. artık rahatlıkla tüm sevgini diğer çocukların arasında paylaştırabilirsin.
şimdi bi de şöyle bi düşünce oluşucak böyle diyince: ah guzum buluğ çağı işte bak nelere takılmış da kıyıvermiş kendi canına saf kafasıyla
çıldırırdım ben biri benim mektubuma böyle yorumlar yapsa. ben belli bi seviyeyi aşmışım ki depresyonda canıma kıyıyorum. büyük ihtimal geleceğimi etkileyecek bi seviye ki bu, ben de geleceğimden vazgeçiyorum. daha neyin peşindesin a gadın? he gadın anam?

depresyonda esra ceyhan kaşlarına faça attırabilir.
mesela.

18.09.2010

çok dengesiz şeyler yapıyorum bu ara.
bardaktan boşalırcasına diye tabir ettiğimiz yağmurda eğilip ayakkabımı aheste aheste bağlamak gibi.



şey,
ben normalde bağcıklarımı bağlamam.

29.08.2010


Genellikle çizgi-filmlerde görebileceğiniz türden bi olay anlatıcam şimdi size;
Bugs Bunny ile kapışan bir akbaba bir baktığınızda dans ediyor olabilir,
ya da
Tom ve Jerry beraber pasta yerlerken Tom, Jerry'nin üstüne atlayabilir.
ama
siz 3 boyutluysanız ve konuşan bir hayvana sahip değilseniz
hemcinslerinize karşı böyle 2 yüzlü olmayın.

diyeceğim şu ki; bir anda sırtınızı dönüp gitmek
hemde çok değer verdiğiniz 2 insan bunu aynı gün yarımşar saat aralıkla yapıyorlarsa.
ben yakıştıramadım ve
lütfen bunu bahanelerle savunmayın.

28.08.2010

market kasasında bi türlü açılmayan dandik poşetlerin yarattığı gerilimi, en kral gerilim filmini izlerken bile yaşayamazsınız.
kızlar, yarın şunu mu giysem, bunu mu derdine yanarken şunu unutmayın. erkekler ne giydiğinizle değil, ne giymediğinizle ilgileniyor. sad but true nokta

24.08.2010

bir işi yaparken yada birşeyi beklerken ki 'çoğu gitti azı kaldı' tesellisine bayılıyorum.
anlamlı ve doğru olan tek teselli cümlesi budur.
'sayılı gün çabuk geçer' öyle değildir mesela.geçiştirmeye çalışır o sizi.oyalar kendince.
%51 candır.

21.08.2010

donniedarko


böylece ilk dövmemi yaptırmış bulunuyorum sayın izleyici.
acıyor mu yok, hiç acımadı şahsen uykum geldi yaptırırken bi ara.

15.08.2010

"Kendimizi kırmızıya boyarsak, biri bizi kanattığında bunu farkedemez." Ö. Aydos
Amerika'da şu an "kız çocuklarına Bella erkeklere Edward ismi koyma zamanı" yaşanıyordur bence.
Bir zamanlar Türkiye'de ki 'Elif' fırtınası gibi..

*Hepiniz böyle yok olun istiyorum

12.08.2010

hayır sevgili dostlarım

niçin tam da doğum günüme girdiğimiz saatlerde kıyametin kopacağını iddia ediyorsun!

herkese doğum günümü "uğursuzluk=ben zaten ehehehehehe" şeklinde bi gevşeklikle ezberletiyordum.
çok fazla söylettim sanırım..
Blog'da profili düzenlerken Hakkımda kısmında şöyle bir ibare geçiyor;
"İstediğiniz kadar az veya çok yazın ... 1200 karaktere kadar."
ben ne anladım bu istediğim kadar çok'tan?

Zaten twitter da 140 karakter. Birileri bize "özet geç lan" mı demek istiyor?

ben sana doydum köfte


Bu eseri seslendirmek şu sıralar ritüellerimden.
bi aralar da "az kalsın oğlumu arayameyeceğdim kenan bey ne bicim de atladınız öyle" vardı..

11.08.2010

sleep and drink wine


belki ben sana sevmeyi öğretemem.

ama sen de bana unutmayı öğretemezsin.
bu... mevsim ki, yollarda zakkumların açtığı
...çok yakınlarda... sabahlardan bir sabah
seni gerçekten, insanca kucaklasam sımsıkı
ve yüreğimi avuçlarına koysam.. ne dersin?
belki ben sana kavuşmayı öğretemem.
ama sen de bana, ayrılığı öğretemezsin.

Nazım Hikmet
söyleyecek çok şeyim var.
defalarca aynı hatayı yaptığımı bildiğim halde gidip özür dilemek istediğim biri var,
defalarca aynı hatayı yaptığımı bildiği halde beni yine affeden birine kemiklerini sıka sıka sarılasım var,
hayatımda yaptığım en büyük hata olduğunu farkettiğim 2 yıllık sevgilimi kamyonla adam çağırıp dövdüresim var,
hiç doğru bi'şey yapmadığımı farkettim kendime sövesim var.

10.08.2010


bugün o kadar kötü,saçma,gereksiz ve hönkürerek ağladığım bi gün geçirdim ki, hayatımın bundan sonraki yarısında geriye gitmeye karar verdim - cuma günü tekrar 16 olacağım.

cogiyi dedin alan hanımbey


"babamın göğüs kıllarıyla "tek mi, çift mi" diyen bi annem ve onu ciddiye alıp, "tek hhehehe" diyen bir babam var." diye anlattı bir arkadaşım. evliliğe gitgide daha da uzaklaşıyorum.

9.08.2010

facebookda kaç arkadaşınız MALMIŞ öğrenmek ister misiniz


%100 çalışıyor. Tüm arkadaşlarınızı ekleyip 2-3 gün bekleyin.

*Bunların çoğu benim uzaktan akrabam falan.Arkadaşım değil yani belirteyim.

8.08.2010

Niye hep 80lerin sonu,90ların başı ve 90larda ki çocukluk söz konusu?
70lerde ki çocukların günahı ne onlarla ilgili bişeyler yok? Alsanıza aranıza.

7.08.2010

tüm zayıf ve

uzun saçlı insanlar,
size küsüyorum!!!!!111bir

1.08.2010

-‎"Oof!.." dedi.
-"Ne oldu?" dedim .
-"Hiiç..." dedi.
-"Herseyi bırak gel benimle" dedim.
-Olur mu?!.." dedi.
-"Topu topu bir tabak fazla koyarız soframıza" dedim.
-"Olmaz!" dedi.
-"Neden?" dedim.
-"Bulaşık itme, ben yemem ''dedi.
bir daha Sevdim.

Cansu Öz.

19.07.2010

anılar insanın bilinç altına işliyor.işiyor.
yıllar öncesinde bi sunum hazırlamıştım ben ödevdi.ama bildiğin copy-paste upuzun sunum.
arkaya da döşedim rihanna-please dont stop the music
felaketti.bildiğin düz anlamda felaket.hoca yerden yere vurdu beni,saçımdan tutup sürükledi.
bidaha da rihanna dinleyemez oldum.çok severdim halbüsü(küçüktüm daha gerçi)
Bilgi yarışmasında TNT'nin N'sini Nobel zanneden yarışmacıyı görünce gözümü hastanede açtım.
N'oluyor lan

29.06.2010

fake plastic trees

beğendiğim şeyleri bir başkası da beğenince,kaybolan kardeşini bulmuş kız çocuğu triplerine giriyorum."ah ben de tarçınlı donuta bayılırım" diyene "yaaa gel ısmarlıyım bitane hoş sohbet ederiz" diyen birini görüyorsanız,
o benim.
aynı filmden hoşlanıyorsak ya da,"kafa yapımız benziyor.hıhm evet.." gibi düşüncelere dalarım.
bi garip.
ya da yakın zamanlarda benzer şeyleri yaşamışsak.
"Sorma babam ameliyat oldu o yüzden hastanedeyiz.senin neyin var?"
"aayy benim de arkadaşım ameliyat oldu.BİZ SENLE ÇOK GÜZEL ANLAŞIRIZ HA!"

fotöğrafvari:çektiğim fotoğrafları beğenen insanların banyolarına fayans döşetiyorum.

24.06.2010

bu blogda yazım hataları vardır.

facebooka telefondan beleş giriliyormuş.oh ne güzel!
sadece fotoğraflar ve videolara para bayılıyormuşsunuz.aman ne iyi!
oturaymışım da bunlara şükredeymişim.o bu şu ne yazmış onlara bakıp cevap vereymişim.aman ne iyiymişim.
madem öyle blogspot u bedava yapaydınız da bi işe yarayaydı.gece gece sağa sola laf yetiştiriceğime adam gibi edebiyat yapaydım.
gece hepiniz uyurken ben birşeyler paylaşıyorum facebooktan.şahsınıza küfretsem haberiniz yok.oh mis!